Endustri Muhendisligi Nedir?

Written By Dersizle Egitim Videolari on 4 Nisan 2012 Çarşamba | 07:03


BÖLÜM 1

ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ’NİN TANIMI,
TARİHÇESİ VE ÇALIŞMA ALANLARI
1.1. Endüstri Mühendisliğinin Tanımı

Tüm bilim dalları gibi mühendislik de evrenimizdeki sorunları çözmeye çalışır. Makine mühendisleri makine sistemleri ile, örneğin, bir cihazın yağlama sistemiyle, inşaat mühendisleri istenilen nitelikte yapı tasarımları ile ilgilenirler. Benzer şekilde, Endüstri mühendisleri de insan, makine ve malzemeden oluşan sistemlerin ya da bu sistemin alt sistemlerinin en yüksek verimlilik düzeyinde çalışabilmesi için geçerli tasarımlar yapar. Diğer bir tanım ile, Endüstri Mühendisliği insan, malzeme ve teçhizattan   oluşan sistemlerin tasarımı, geliştirilmesi ve kuruluşu ile ilgili sorunları çözmeye çalışır. Çalışmalarında Matematik, Fizik ve Sosyal Bilimlerdeki gerekli bilgileri, mühendislik analizi yöntem ve prensipleriyle birleştirerek böyle sistemlerden elde edilecek sonuçları saptama, tahmin ve değerlendirmeye çalışır. Bu şekilde üretim ve hizmet sistemlerinin amaç ve ölçütlerine uygun olarak kurulması, çalıştırılması ve kontrol edilmesi için yöntem ve teknikler geliştiren, uygulayan bir meslektir. Genel olarak Endüstri Mühendisleri üretim sistemlerinin verimliliğini arttırmaya çalışırlar.
Yapılan bu açıklamalar Endüstri Mühendislerinin diğer mühendislik dallarından önemli bir ayrıntısını göstermektedir. Diğer mühendislerin ham malzemesi fiziksel ya da kimyasal yapıda olmasına karşın, Endüstri Mühendislerinin ham malzemesi insanı içeren bir ortamdır. Bu ortamlar, canlı, dinamik nitelikteki üretim veya hizmet sistemleri, yani mamul ve/veya hizmet üreten işletmelerimizdir.
İşletmeler üretimlerini gerçekleştirebilmek ve sürdürebilmek için birçok faaliyetler de bulunurlar. İşgücü ve hammadde temini, üretim planlama, kalitenin geliştirilmesi, yatırım analizi, malzeme nakli vb..
Sanayileşmenin ilk yıllarında bu faaliyetlerin planlanması ve kontrolü, makine, elektrik, kimya mühendisleri veya iktisat gibi sosyal dallardan yetişmiş kişilerce yapılmıştır. Ayrıca maliyet düşürülmesi, verimlilik artırımı, yeni mamul tasarımı, kapasite artırımı çabaları genellikle teknolojik buluş ve gelişmelere bağlı olarak ilerlemiştir. enm.blogcu.com. Ancak işletmeler büyüdükçe, tesis, makine ve işgücü arttıkça üretim maliyetine etkiyen etmenlerin planlanması ve kontrolü de zorlaşmıştır.Bu nedenle söz konusu faaliyetler mühendis   ve iktisatçıların çalışma alanları dışında kalmış ve ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ’ nin çıkış nedenleri olmuştur.
Sonraki yıllarda Endüstri Mühendisliği matematiksel ve istatiksel yöntemlerin gelişmesi, iş psikolojisi, sosyolojisi ve fizyolojisi  gibi konulardaki ilerlemeler ve özellikle bilgisayarların kullanımı ile çok etkin çalışmalar yapabilmiş ve yapmağa devam etmektedirler.
1.2. Endüstri Mühendisliği’nin Gelişimi
Endüstri Mühendisliği’nin temelleri İş Bölümü ve İş Etüdü konularında atılmıştır. İş Bölümü bir işin farklı kısımlarının aynı kişi    tarafından değil, uzmanlıklarına göre farklı kişilerce yapılmasıdır. İŞ Etüdü ise bir işin daha kolay ve verimli yapılabilmesi için en iyi metodun bulunması ve zamanının ölçülmesidir. 1750 yıllarına kadar aynı kişi işi planlar, takım ve tertibatını seçer, ayarlar, işler ve kontrolünü yapardı. Ayrıca iş gelişigüzel olarak belirlenmiş bir metoda göre yapılırdı. İşyerinin düzenlenmesi konusunda bir çalışma yapılmamıştı. 1750-1850 yılları arasında İngiliz Robert Owen, Charles Babbage, Adam Smith ve Fransız Perronet söz konusu konular üzerinde çalışmışlardır. Robert Owen işyerinin düzenlenmesi ve iş etüdü, Perronet işin zamanının ölçülmesi üzerine çeşitli katkılarda bulunmuşlardır. Adam Smith işin ana fonksiyonun ayrı kişiler tarafından yapılması ile verimin dolayısıyla üretimin önemli ölçüde artacağını belirlemiştir. Charles Babbage üretim düzeninin organizasyonu ve ekonomisi üzerine etütler yapmış ve bunları ’’ İş Tezgahları ve İmalatın Ekonomisi ’’ adlı kitabında toplamıştır. Kitabında özellikle İş Bölümü ve işçilere işe katkıları oranında ücret ödeme konularını   incelemiştir.
Daha sonraki en önemli gelişme 1856 – 1915 yılları arasında yaşayan Frederick Taylor isimli bir Amerikalı ile olmuştur.Frederick Taylor fabrikada bizzat çalışan, yaptıklarını inceleyen, düşündüklerini uygulayan ve geliştiren bir kişidir. En büyük katkısı işlerin bir merkezden planlanması görüşüdür. Böylece işçilerin kendi kendine ortaya çıkmış yöntemler yerine bilimsel yöntemlerle çalışmalarını, işçilerin uzmanlıklarına göre seçimi, eğitilmeleri ve yerleştirilmelerinin sağlanmasını, işçi ve yönetici arasında işbirliğinin geliştirilmesini, iş bölümünün daha yaygın olarak kullanılmasını önermiştir. İş Etüdü konusunda birçok uygulama yapmıştır.
1900 yılları başlarında Amerikalı çift Frank B. Gilbreth ve Lilian Gilbreth İş Etüdü çalışmalarında kullanılmak üzere’’ Therbligs  ’’ adını verdikleri standart hareket elemanlarını geliştirmişlerdir. Aynı yıllarda Henry Gannt iş planlanmasında kullanmak için Gannt şemasını geliştirmiştir, ayrıca bir teşvikli ücret sistemi önermiştir. Charles Bedaux’da teşvikli ücret sisteminde kullanılmak amacıyla bir’’ Ortak İş Birimi ’’ kavramı geliştirmiştir. Böylece farklı işler bu birim ile değerlendirilebilmektedir.
Daha sonra gelişme yavaşlamıştır. Çünkü o tarihlerde üretim sistemlerinin yapısı hakkında bilgi toplama ve işleme yöntemleri gelişmemişti ve Endüstri Mühendisliği eğitimi almış kişiler yoktu. 1930’larda İstatistik kökenli Numune Alma Teknikleri geliştirilince karmaşık üretim yapılarını tanıma ve değerlendirme olanağı elde edilmiştir. Daha sonraları da bilgisayarların ortaya çıkışı ve hızlı gelişimi ile çok sayıda bilgiyi işleme, depolama, hızlı ve güvenli şekilde kullanabilmek mümkün olmuştur. Böylece Endüstri Mühendisliği alanında    etkin faaliyetler yapılabilmiştir.Bugün ise Endüstri Mühendisliği konusunda birçok bilimsel yönteme sahip olunmakta, bunlar uygulanarak etkin kararlar alınmakta, üretim sistemlerinin verimlilikleri önemli ölçüde artırılabilmektedir.
1.3. Endüstri Mühendisliği’nin İşletme Organizasyonundaki Yeri
Bir çok işletmede Endüstri Mühendisliği (EM) Bölümleri kurulmuş ve Endüstri Mühendisleri tüm sektörlerde çalışma imkanları   bulmaktadır.1984 yılında’’ Türkiye Endüstrisinde Endüstri Mühendisliği’ nin Durumu ’’ adlı bir araştırma yazısı yayınlanmıştır. Araştırma genellikle İstanbul ve çevresinde bulunan 160 endüstriyel işletme üzerinde yapılmıştır. Söz konusu işletmelerin 38’inde EM bölümü olduğu, buna karşılık çalışan 2568 mühendisten sadece 154’ünün Endüstri ve Sanayi Mühendisi olduğu belirlenmiştir. Sanayi Mühendisleri 1983 öncesi İ.T.Ü. mezunu olanlardır. Özellikle Tekstil ve Giyim, Elektronik, Otomotiv ile Demir - Çelik (Metal) sektörlerindeki işletmelerde EM bölümleri bulunmakta ve daha çok sayıda Endüstri Mühendisi çalışmaktadır. Araştırma yazısına göre Endüstri Mühendisleri, Üretim Planlama ve Kontrol ile Verimlilik Artırımı konularında daha yoğun olarak çalışmaktadırlar. Ayrıca Endüstri Mühendisleri daha ziyade Mühendis (%47), Şef (%30), ve Müdür (%11) ünvanları ile istihdam edilmişlerdir. Söz konusu işletmelerde Endüstri Mühendisleri en fazla Üretim Planlama (%29) ve Endüstri/Sanayi Mühendisliği (%21) bölümlerinde çalışmaktadırlar.
Yapılan bu araştırmaya baktığımızda işletmelerimizde önemli oranda EM bölümü olduğu halde, yetersiz miktarda Endüstri Mühendisi (%6) çalıştığını görmekteyiz. Dolayısıyla EM fonksiyonlarının büyük bir kısmının diğer mühendislik veya mesleklerden gelen  kişilerce yürütüldüğü ortaya çıkmaktadır. EM esas ve tekniklerine sahip Endüstri Mühendislerinin söz konusu fonksiyonlarda çok daha başarılı olacağı şüphesizdir.Ayrıca günümüzde Endüstri Mühendislerinin en çok aranan mesleklerden biri olması da bunu göstermektedir. Ayrıca Endüstri Mühendislerinde ve EM fonksiyonlarından en iyi şekilde yararlanılmak isteniyorsa, işletmelerde EM bölümleri kurulmalıdır.
Türk işletmelerinin organizasyon yapılarına bakıldığında Endüstri Mühendislerinin, yukarıda sözü edilen araştırma bulgularına benzer şekilde, daha ziyade Planlama bölümlerinde çalıştıkları görülmektedir. Büyük işletmelerde EM bölümleri şeflik veya müdürlük düzeyinde kurulmuştur. Şekil 1.1. de bir Lastik Fabrikası, Şekil 1.2.de ise bir Tekstil işletmesi organizasyonunda EM bölümlerinin yerleri  görülmektedir.




Ayrıca bir Gemi İnşa Tersanesinde EM Şeflik halinde Planlama Baş Mühendisliğine, bir Takım İmalat Fabrikasında EM şeflik olarak Teknik Müdürlüğe ve bir Elektrikli Ev Eşyası işletmesinde müdürlük olarak Fabrika Müdürlüğüne bağlıdır. Büyük bir Cam Kuruluşunda ise Sanayi Mühendisliği adı altında Satın alma, Malzeme, Organizasyon ve Sistem Otomasyon müdürlükleri ile birlikte ve Müdürlük olarak Genel Müdür Yardımcılığına bağlıdır. Bu kuruluşun çok sayıda fabrikası olduğunu ve EM bölümünün Genel Müdürlük merkez binasında bulunduğunu belirtmekte yarar vardır. Bir giyim eşyası işletmesinde Planlama Şefliği olarak bulunmaktadır. Ve bu Şeflik,  Zaman Etüdü, İşçi Verimleri Tayini, Stok Kontrol ve Üretim Kontrol alt fonksiyon birimlerine ayrılmıştır. Diğer bir lastik fabrikasında Planlama ve Malzeme Hareket kısmına bağlı olarak Zaman, Metod ve Planlama bürosu şeklinde kurulmuştur.
Küçük işletmelerde EM bölümleri bulunmamakta, buralarda çalışan Endüstri Mühendisleri yoğun olarak Konstrüksiyon ve İmalatın Kontrolü gibi konular ile ilgilenmekte ve üretim planlama, malzeme yönetimi gibi EM faaliyetleri de yapmaktadır.Orta büyüklükteki işletmelerde Endüstri Mühendisleri, EM bölümlerinin yanı sıra, Planlama, Satın Alma, Malzeme, İmalat, Kalite Kontrol ve kısmen Pazarlama ile Bilgi İşlem bölümlerinde çalışmaktadır. EM faaliyetlerinin yoğunluğuna bağlı olarak, büyük ve özellikle Tekstil Ve Otomotiv işletmelerinde EM bölümleri bulunmaktadır. enm.blogcu.com. Çok fabrikalı kuruluşlarda ise merkezi bir EM bölümü kurulmuştur. Örneğin bir Elektrolitik Tel işletmesinde Genel Müdür Yardımcısına bağlı olarak EM Bölümü bulunmaktadır.
1.3. Endüstri Mühendislerinin Görevleri
Endüstri Mühendislerinin temel görevinin üretim ve yönetim faaliyetlerinde verimliliği artırmak olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu kısımda ise özellikle endüstriyel işletme düzeyindeki görevlerinden daha detaylı olarak bahsedeceğiz.
A)-İmalat bölümleri ile ilgili görevleri:
1)- İnsan, makine, malzeme ve teçhizatın en verimli düzeyde entegre olup çalışması için gerekli İŞ YERİ DÜZENLEME (Yerleştirme-Plant Layout) planları yapar.
2)- İş istasyonlarında İŞ ETÜDÜ çalışması yaparak en verimli ve insan açısından kolay iş yöntemlerini geliştirir ve geliştirilen yöntemlerin zaman standardını hesaplar.
3)- Çalışma yerini insanın doğal yeteneklerine ve fizyolojik özelliklerine uygun olarak düzenlemek amacıyla İŞ BİLİMSEL çalışmaları yapar.
4)- Çalışanların ve İşçi-Makine sistemlerinin iş kapasitelerini ve VERİMİNİ ölçer, değerlendirir.
5)- İş yerinde iş kazalarının önlenmesi amacıyla gerekli İŞ GÜVENLİĞİ önlemlerini alır. İş koşullarını düzenler ve geliştirir.
6)- İş istasyonları arasında malzemelerin taşınması için en etkin ve ekonomik MALZEME TAŞIMA SİSTEMİNİ geliştirir.
B)- Üretim Planlama ve Kontrolü ile ilgili Görevleri:
1)- Satış tahminleri ve bağlantılarına göre uzun ve orta vadeli ÜRETİMİN PLANLANMASI ve PROGRAMLANMASINI yapar.
2)- Bu plan ve programların gerçekleşmesi için gerekli MAKİNE , İŞGÜCÜ, MALZEME ve TEÇHİZAT PLANLAMASI yapar.
3)- Mamullerin müşterilere ve pazar yerine zamanında ulaşması ve üretimin plan ve programa uygun olarak gerçekleştirilmesi için gerekli ÜRETİM KONTROL sistemini kurar.
4)- Sürekli ve ekonomik bir üretim yapılabilmesi için İMALAT ve MONTAJ HATLARINI DENGELER. Bu hatlardaki üretim akışlarını düzenler.
C)- Yatırımlar ve Satın Alma ile ilgili Görevleri:
1)- İşletme için gerekli TEZGAH VE TESİS SEÇİMİ çalışmalarına katılır. Seçim ile ilgili teknolojik, fiyat, teslim zamanı vb. koşulların saptanmasındaki grup çalışmalarına katılır. En uygun seçimi yapmak için MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ çalışmaları yapar.
2)- Yeni yatırımlar ile ilgili faaliyetlere katılır. YATIRIM ANALİZİ çalışmaları yapar.Yeni yatırımın KURULUŞ YERİ SEÇİMİ çalışmalarına yardımcı olur. FİZİBİLİTE RAPORLARI hazırlar.
3)- Üretimi aksatmayacak ve envantere yatırılacak parayı en ekonomik şekilde kullanmak amacıyla ENVANTER PLANLAMA çalışmaları yapar. Böylece hangi malzemeden, ne zaman, nereden, ne miktar ve şartlarda alınacağına karar verir.
4)- İşletmedeki malzemeleri sınıflandırır, kodlar, kontrol altında tutmak ve bitmeden siparişini vermek amacıyla gerekli STOK KONTROL sistemini kurar.
5)- Malzemelerin depolanması ve korunması için en etkin ve ekonomik AMBARLAMA sistemlerini geliştirir.
D)- Kalite Kontrol ve Bakım Onarım ile ilgili Görevleri:
1)- Mamul kalitesinin korunması ve geliştirilmesi için gerekli KALİTE KONTROL sistemini kurar.
2)- İşletmeye gelen malzemelerin muayenesinde hem alıcının, hem satıcının riskini dengede tutacak MALZEME KABUL MUAYENESİ standartlarını geliştirir.
3)- Gerek çalışanların motivasyonu ve gerekse mamul kalitesinin yükseltilmesi amacıyla KALİTE KONTROL ÇEMBERLERİ   faaliyetlerini organize eder, grup çalışmalarına katılır.
4)- Makine, tesis ve teçhizatın bakımı ve onarımı için BAKIM PLANLAMASI ÇALIŞMALARI yapar.
E)- Satış ve Pazarlama ile ilgili Görevleri:
1)- Gelecek dönemlere ait satış miktarlarını tahmin etmek amacıyla bilimsel SATIŞ TAHMİNLERİNİ hazırlar.
2)- Mamullerin KARLILIK ANALİZLERİNİ yapar. Bir mamulden ne kadar üretilirse en çok kazanç sağlanılacağını ve hangi miktarda kara geçileceğini belirler.
3)- İhalelerde kendi işletmesinin kullanacağı STRATEJİLERİ BELİRLEME çalışmalarına katılır.
4)- Mamüllerin istenen miktarlarda, sürekli ve en ekonomik şekilde pazar yerlerine ulaşması için MAMÜL DAĞITIM PLANLAMASINA yardımcı olur.
5)- Mamüllerin satış sonrası bakımı için SERVİS İSTASYONLARI PLANLAMASI yapar. Servislerin kurulma yeri ve olanaklarını belirler.
F)- Araştırma Geliştirme ile ilgili Görevleri:
1)-İşletme kaynaklarının farklı araştırma projelerine paylaştırılması amacıyla ARAŞTIRMA PLANLAMASI çalışmalarına katılır.
2)- Yeni mamüllerin GÜVENİRLİK HESAPLARINA ve PAZARLAMA ARAŞTIRMALARINA yardımcı olur.
3)- Yeni mamüllerin üretim masraflarını düşürmek amacıyla yapılacak DEĞER ANALİZİ çalışmalarına yardımcı olur.
4)- Yeni mamullerde kullanılacak parçaların STANDARTİZASYON çalışmalarına katılır.


G)- Personel Yönetimi ile ilgili Görevleri:
1)- Çalışanların işyerlerinde maharet, sorumluluk, çaba ve iş koşullarına uygun olarak  ücret almalarını sağlamak amacıyla İŞ DEĞERLEME çalışmalarında görev alır.
2)- Çalışanları çalışma performansını, kıdemlerini ve yaptıkları işin değerini dikkate alan adil ve dengeli ÜCRET SİSTEMİNİ KURMA çalışmalarına katılır.
3)- Fazla üretimi ve yüksek kaliteyi teşvik amacıyla TEŞVİKLİ ÜCRET SİSTEMİ kurulması ve uygulanmasına yardımcı olur.
4)- ELEMAN SEÇİMİ ve İŞ EĞİTİMİ çalışmalarına yardımcı olur.
H)- Diğer Görevleri:
1)- İşletmenin tümünde veya bir kısmındaki haberleşmeyi en etkin ve ekonomik şekilde sağlayacak YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMİ’ni kurar. Bu sistemi bilgisayar yardımıyla daha hızlı ve güvenli çalışacak hale getirir. Böylece bilginin toplanması, depolanması gerektiği zaman hızla erişilmesi mümkün olur.
2)- İşletmede emir-kumanda zincirini, yetki ve sorumlulukları belirlemek, iş tanımlarını hazırlamak amacıyla ORGANİZSYON PLANLANLAMA çalışmalarına katılır.
3)- Ele alınan projelerin zamanında ve etkin bir şekilde yapılması için PROJE PLANLAMA çalışmaları yapar.
4)- İşletmenin FİNANSAL KİRALAMA ve BÜTÇELEME ÇALIŞMALARINA yardımcı olur.
5)- Mamüllerin MALİYETLERİN BELİRLENMESİ ve KONTROLU çalışmalarına  yardımcı olur.
6)-BİLGİ İŞLEM çalışmalarına yardımcı olur.

BÖLÜM 2
İNSAN MAKİNE SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ SÜRECİNDE
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİNE DÜŞEN GÖREVLER
ÖZET
Endüstri Mühendisliğinin temel işlevinin, insan makine, malzeme, bilgi ve sermaye gibi üretim faktörlerini bir araya getirerek, insanların ihtiyaçları olan mal ve hizmetlerin üretimini sağlamak olduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi ise, insan-makine sistemlerinin optimal şekilde düzenlenmesini gerektirmektedir. İnsan-makine sistem yaklaşımı iş sistemlerinin tasarlanması ve geliştirilmesinde sosyal, teknik, örgütsel ve ekonomik koşulları sistemin yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu koşuları kabul   ederek, bu koşulların eşit değerde dikkate alınmasına imkan vermektedir.enm.blogcu.com. Bu tebliğ kapsamında , insan makine sistemlerinden kaynaklanan temel sorunlar üzerinde kısaca durulduktan sonra, insan - makine sistemlerinin tasarım ve geliştirilmesi sürecinde Endüstri Mühendisliğine düşen görevler üzerinde durulmuştur.
2.1. Giriş
Endüstri Mühendisliği açısından işletmenin açık bir sistem olarak tanımlanması, işletmelerin içinde yaşadıkları çevre koşullarının giderek karmaşıklaşması ve değişmesi nedeni ile önem kazanmıştır. Sistem yaklaşımı işletmenin üretim, pazarlama, finansman ve sosyal alanlarını etkileyen ekonomik ve toplumsal verilerin de dikkate alınarak incelenmesini   mümkün kılmaktadır. Bununla beraber, sistem kuramının genel düzeyde kalması, kurumsal  tasarımların pratiğe uygulanması sorununu ortaya çıkarmaktadır.
İnsan-makine sistem tasarımı ise, iş sistemlerinin tasarlanmasında, sosyal, teknik, örgütsel ve ekonomik koşulları sistemin yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu koşullar kabul   ederek, bu koşulların eşit değerde dikkate alınmasına imkan vermektedir.
Endüstri Mühendisliği açısından insan makine sistem yaklaşımı gerek mevcut iş sistemlerinin analizinde, gerekse yeni iş örgütleme sistemlerinin tasarımında önem taşımaktadır. Bu yaklaşım insana yaraşır bir çalışma ortamının gerekleri ile, bu gereklerin gerçekleştirilebilmesi için alınması zorunlu önlemler arasında da bir bağ teşkil etmektedir.
Bu tebliğ kapsamında insan - makine sistemlerinden kaynaklanan temel sorunlar üzerinde kısaca durulduktan sonra, insan makine sitemlerinin tasarım ve geliştirme sürecinde endüstri mühendisliğine düşen görevler üzerinde durulmaya çalışılacaktır.
2.2. İnsan Makine Sistemlerinden Kaynaklanan Temel Sorunlar
İşletme olgusu, genel olarak temel elamanları insan ve makine olan karmaşık bir’’ ilişkiler sistemi ’’olarak tanımlanabilir.Sistemin elamanları olan insan ve makine arasındaki karşılıklı etkileşim aynı zamanda çeşitli sorunlarında nedenini oluşturmaktadır.
İnsana yaraşmayan çalışma ortamı koşullarının bireysel düzeyde yol açtığı tehlike faktörlerini çeşitli kriterlere göre incelemek mümkündür.Örneğin, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörler gibi.
Genel olarak insan - makine sistemlerindeki olumsuzluklardan kaynaklanan tehlike faktörleri arasında iş kazaları, meslek hastalıkları, sakatlanmalar, çalışma temposunun yarattığı stresler ve bireyin işini kaybetme korkusu sayılabilir.
Bunlara ilaveten, yetersiz iş güvenliği, insan faktörünü dikkate almayan rasyonelleşme önlemleri, vardiyalı çalışma, sosyal ilişki ve işbaşında bireyler arasında iletişim imkanlarının olmaması da, insan - makine sistemlerinden kaynaklanan diğer tehlike faktörlerine örnek gösterilebilir. İnsan - makine sistemlerinden kaynaklanan önemli bazı tehlike faktörlerine ise aşağıda kısaca değinilecektir.
İnsan - makine sistemlerinde üzerinde önemle durulan tehlike faktörlerinin başında ’’ monotonluk ’’ gelmektedir. Monotonluk, insan organizmasının kendisine cazip gelmeyen çalışma durumlarına karşı bir tepkisidir. Monotonluk sonucu, bireyin reaksiyon yeteneğinde   ve dikkatinde ortaya çıkan azalmalar çeşitli iş kazalarının da nedenini oluşturmaktadır. (Scharman (1973), s.21)
İnsan-makine sistemlerinde monotonluğu doğuran çeşitli nedenler arasında,
-Yapılan hareketlerin değişmeden kısa sürelerle tekrarlanması,
-İşin güçlük derecesinin çok az olması, ve
-İnsanın dikkatinin işin çok küçük bir parçası üzerinde yoğunlaşması, sayılabilir.
Monotonluk sorunu ile yakın ilişkisi olan bir başka hususta, işin bireyin yeteneklerinin çok altında kalması ve bu nedenle işin bireyi tatmin etmemesidir. Bu tür durumlara özellikle rutin işlerde rastlanmaktadır. Bu tür işler arasında, band sistemlerindeki  işlemler, konfeksiyon, paketleme işlemleri ile otomatik tezgahlardaki işlemler sayılabilir. İnsan - makine sistemlerinden kaynaklanan insana yaraşmayan olumsuzlukların nedenleri arasında ise, işin çok küçük parçalara bölünmüş olması (aşırı işbölümü), bireyin yaptığı işi kendisinin yönlendirememesi ve insan faktörünü dikkate almadan gerçekleştirilen rasyonelleştirme önlemleri önem taşımaktadır.


Burada iş düzenleme ve rasyonelleştirme kavramları arasındaki farkı da belirtmemiz gerekmektedir. İşin rasyonelleştirilmesinde teknik faktörler ön plana tutulmaktadır. İş düzenlenmesinin amacı ise, insan - makine sistemlerinde ortaya çıkan uyumsuzlukların önlenmesidir. İnsan faktörünü göz ardı eden rasyonelleştirme önlemleri sonucu basit ve belirli bir meslek yeteneği gerektirmeyen işlerin sayısı artarken, diğer yandan da işyeri sayısı  azalmaktadır. Bu durum ise özellikle yaşlı ve yeni bir meslek öğrenme imkanı bulunmayan işgörenler arasında önemli bir huzursuzluk kaynağı olmaktadır.

Endüstri Mühendislerinin temel işlevleri arasında insan-makine sistemlerinin geliştirilmesinde, insana uygun çalışma ortamının yaratılması önemli bir yer tutmaktadır. Endüstri Mühendisliği açısından insan – makine sistemlerinin insana yaraşır bir şekilde düzenlenmesi için alınabilecek önlemleri de iki grupta incelemek mümkündür:
1)- Çalışma ortamı koşullarının düzenlenmesine yönelik önlemler,
2)- İşin içeriğinin iyileştirilmesine yönelik önlemler.
Endüstri Mühendisliği açısından çalışma ortamı koşullarının iyileştirilmesine yönelik önlemler ergonomi biliminin de konusu olmakta ve Endüstri Mühendisliğinin önemli bir çalışma konusunu oluşturmaktadır. Bu nedenle bu tebliğde önce çalışma ortamı koşullarının  iyileştirilmesine yönelik önlemler ele alınarak daha sonrada işin içeriğinin değiştirilmesine yönelik önlemler üzerinde durulacaktır.
2.3. İnsan Makine Sistemlerinin Geliştirilmesinde
Çalışma Koşullarının Düzenlenmesi
Endüstri Mühendisliği açısından insan-makine sistemlerinin geliştirilmesinde çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik önlemler iş güvenliğinin sağlanması ve iş kazalarının önlenmesi açısından önem taşır.
Çalışma koşullarının düzenlenmesinde sadece mevcut çalışma yerlerinin düzenlenmesi anlaşılmamalıdır. enm.blogcu.com. Bu konu aynı zamanda, fabrika binalarının, makinalar, araç ve gereçlerin planlanması ve konstrüksiyonunda çalışan insanın  anatomik, biyolojik, fiziksel ve psikolojik temel ihtiyaçlarının da dikkate alınması gibi geniş bir çerçeve içinde düşünülmelidir.
İnsan-makine sistemlerinin Endüstri Mühendisliği açısından düzenlenmesinde ergonomi bilim dalının da ışığı altında incelenebilecek önlemler şunlardır : (Lanc (1975) s.82-94)
- İnsan - makine sistemlerinde, makine alt sisteminin girdi ve çıktılarından kumanda aletlerinin ve sinyallerin düzenlenmesi;
-İnsan alt sisteminin ’’ çıktı ’’sı olarak,insanın veriminde meydana gelen iniş ve çıkışların fiziksel ve psikolojik nedenlerinin araştırılması ;
- İnsanın çalışma sürecinde ortaya çıkan iş yoğunluğunun fiziksel ve psikolojik nedenlerinin araştırılarak, insana uygun olmayan çalışma koşullarının insana uygun şekilde düzenlenmesi ;
- Özellikle uzun süre aynı kalan sinyallerin insanda meydana getirdiği dikkatsizlik etkisinin araştırılması ve bu tür iş yerlerinin insanın dikkatini azaltmayacak şekilde düzenlenmesi ;
- İnsan - makine sistemlerinde, gürültü, ışıklandırma, toz, nem, sarsıntı gibi faktörlerin insanın çalışma verimi üzerindeki etkilerinin araştırılması ve bu koşullarının insanın yapısına uygun şekilde düzenlenmesi.
İnsan - makine sistemlerinin düzenlenmesinde Endüstri Mühendisliğinin araştırma alanına giren diğer konular arasında ise, bedenin duruş şekli, insanın anatomik ve antropometrik yapısına uygun çalışma yöntemleri ve araç-gereçlerin geliştirilmesi sayılabilir.
Aşağıda bu konular üzerinde kısaca durulacaktır.
2.3.1. İnsan Makine Sistemlerinde Bireyin Bedensel
Duruş Şeklinin Dikkate Alınması
Çalışma yerlerinin düzenlenmesinde insanın bedensel yapısının dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. İnsanın normal antropometrik ölçülerine uymayan duruş ve çalışma şekilleri , bedenin zorlanmasına, enerji sarfiyatının artmasına ve insanın yorulmasına  neden olmaktadır. (Wieser (1974), s. 6-15).
Bu gibi çalışma durumlarında dinlenme zamanlarının uygun şekilde yapılması önem taşımaktadır. Bedensel zorlanmanın asgari düzeye indirilmesi için, çalışma yerlerinin, araç ve gereçlerin insanın antropometrik ölçülerine uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Gelişmiş sanayi ülkelerinde çalışan insanın ortalama ölçülerine ilişkin ayrıntılı bilgiler mevcut  bulunmaktadır. Çalışma araç ve gereçlerinin bu ölçülere uygun şekilde tasarlanması ve üretilmesi, çalışan insanın işinde zorlanmasını asgari düzeye indireceğinden, iş yorgunluğunun da asgari düzeyde kalmasına imkan sağlamaktadır.
Diğer taraftan, tek yanlı zorlanmaların dengelenmesi için, iş yerinde spor yapma imkanlarının da bulunması önemli bir önlem olmaktadır.
2.3.2. Çalışma Araç ve Gereçlerinin Düzenlenmesi
Çalışma araç ve gereçlerinin düzenlenmesi de, çalışma yerinin düzenlenmesinin bir parçasıdır. Bu tür düzenlemelere örnek olarak, araç ve gereçlerin tutacak yerlerinin elin yapısına uygun şekilde düzenlenmesi, aletlerin kumanda ve kontrolünü sağlayan kısımlarının  işgörenlerin vücut pozisyonlarında en az değişmeye neden olacak şekilde yerleştirilmesi ; ellerin iş yükünün, ayakla işleyen pedal ve benzeri tertibat kullanılarak azaltılması sayılabilir.  Bu sayılan önlemlerden başka, çalışma masaları ve oturma yerlerinin, işin yapılması esnasında alınacak çeşitli pozisyonlara imkan verecek şekilde düzenlenmesi ; oturma yerlerinin, farklı fizik yapısındaki işgörenlere göre kolay ayarlanabilir özellikte düzenlenmesi  sayılabilir.
2.3.3. İnsan Makine Sistemlerinde Çalışma Çevresi
Koşullarının Düzenlenmesi
İnsan - makine sistemlerinin insana uygun şekilde düzenlenmesinde büyük önem taşıyan bir hususta, çalışma ortamındaki çevre koşullarının iyileştirilmesidir.
Çalışan insanı önemli ölçüde etkileyen çalışma ortamı koşulları arasında, gürültü aydınlatma, renk, havalandırma, ısıtma ve soğutma, hava ceryanı, sarsıntı, toz ve zehirli gazlar sayılabilir. Belirtmeye çalıştığımız çalışma ortamındaki koşulların düzenlenmesine ilişkin önlemler çok çeşitli disiplerin konusu olduğundan, bu tebliğ kapsamında çalışma ortamı koşullarına sadece değinilmekle yetinilmiştir.
İnsan-makine sistemlerinde çalışma çevresinin düzenlenmesi konusuna ’’ iş güvenliği ’’ ve ’’ iş kazalarından korunma ’’ önlemleri de girmektedir. İşyerlerinde işin yapılması ve yürütülmesi ile ilgili olarak oluşan tehlikelerden ve sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak ve daha güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla yapılan metotlu çalışmalar  ’’ iş güvenliği ’’nin konusunu oluşturmaktadır. (Külahçıoğlu (1984)).
İş güvenliğinin amacı, insan-makine sistemlerindeki teknik düzenlenmelerin meydana  getirdiği tehlike ve zararlara karşı çalışan insanı korumaktır.


2.3.4. İnsan Makine Sistemlerinde Çalışma Zamanları ve
Dinlenme Aralarının Düzenlenmesi
İnsan makine sistemlerinin Endüstri Mühendisliği açısından incelenmesinde önem taşıyan bir başka hususta çalışma zamanları ve dinlenme aralarının düzenlenmesidir. Çalışma zamanlarının düzenlenmesinde incelenmesi gereken konular arasında, bireysel ihtiyaçlar için gerekli zamanlar, gece ve vardiya çalışma süreleri, tatil ve pazar günlerinde çalışma, günlük ve haftalık çalışma süreleri ile dinlenme tatillerinin sürelerinin saptanması sayılabilir.
Çalışma zamanlarını düzenlemenin amacı, insanın çalışma arzu ve yeteneğinde zaman süresi içinde meydana gelen iniş çıkışları dikkate almaktır. İnsanın çalışma veriminde   ortaya çıkan dalgalanmaların özellikle gece ve vardiya çalışmalarında, günlük ve haftalık çalışma sürelerinin belirlenmesinde dikkate alınması önem taşımaktadır. (Kaminsky (1980),  s. 137).
Çalışma zamanlarının düzenlenmesi açısından önem taşıyan diğer bir konu da, dinlenme aralarının düzenlenmesidir. Çalışma süresi içinde kısa dinlenme araları, işin insan üzerindeki etkilerinin giderilmesi için zorunludur.
Genel olarak, işin insan üzerinde yarattığı zorlayıcı etkisinin giderilmesi için iki seçenek bulunmaktadır :
1. Uygun dinlenme aralarının verilmesi,
2. Çalışma sürelerinin saptanmasında dinlenme paylarının dikkate alınması.
Çalışma yaşamına uygun şekilde saptanan dinlenme aralarının insanın çalışma verimini artırıcı bir rolü bulunmaktadır. Bu nedenle dinlenme aralarının düzenlenmesinde, dinlenme aralarının dinlendiricilik etkisi, kısa dinlenme aralarının süresi, dinlenme aralarının sıklığı, işin bedensel ve zihinsel güçlük derecesi uygun olarak saptanmalıdır.
2.4. İnsan Makine Sistemlerinde İşin İnsana Uygun
Şekilde Örgütlenmesi ’’ İş Yapılandırma ’’
İnsan-makine sistemlerinin geliştirilmesi tartışmalarında iş içeriğinin insana uygun şekilde düzenlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Sanayileşmiş batı ülkelerinde iş örgütlenmesinde yeni şekillerin aranmasının başlıca nedenleri arasında, bu ülkelerdeki refah   düzeyinin artması sonucu işgörenlerin işlerine ve çalışma koşullarına karşı duydukları beklenti düzeyinin önemli ölçüde artmış olması gösterilmektedir.
İşin yapılandırılması konusundaki çalışmalar günümüzde halen deney safhasında bulunmaktadır. Bu nedenle işin insana uygun bir şekilde örgütlenmesine ilişkin özel yaklaşımların incelenebilmesi için aşağıdaki soruların cevaplandırılması gerekmektedir :
1. İşin yapılandırılmasından ne anlaşılmalıdır?
2. İşin yapılandırılmasında hangi çözüm imkanları bulunmaktadır?
3. Bu çözüm imkanları hangi alanlarda kullanılabilir?
Yukarıda saydığımız sorular kapsamı içinde tebliğin bu kısmında önce ’’ iş yapılandırma ’’ kavramından neyin anlaşılması gerektiği üzerinde durulacak, daha sonra iş yapılandırmasındaki çözüm şekilleri ve bunların kullanım alanlarının açıklanmasına çalışılacaktır.
1.4.1. İnsan Makine Sistemlerinde İş Yapılandırmasının
Kavramsal Temelleri ve Uygulama Şekilleri
İşin yapılandırılması (work structuring) kavramı ilk kez 1964 yılında Philips (Eindhoven) firması tarafından kullanılmıştır. ’’ İşin Yapılandırılması ’’, işletmenin verimliliğin korunması, mümkünse arttırılması koşulu da dikkate alınarak, işin çalışanların yetenek ve amaçlarına uydurulması amacı ile, iş koşullarının düzenlenmesidir. (Philips (1968), s. 4).
İşin yapılandırılması, işin içeriğinin ve çalışma koşullarının değiştirilmesini kapsayan bir örgütleme faaliyetidir. Böyle bir faaliyetin sonunda içeriği yada çalışma koşulları değiştirilmiş yeni bir ’’ iş yapısı ’’ ortaya çıkmaktadır.
Bir işin içeriğini belirleyen hususlar arasında, işin bölünmüşlük derecesi, belirli bir işyerinde yapılan farklı işlemlerin (operasyonların) sayısı, belirli bir zaman süresi içinde işlenen parça sayısı ve bir işlem için gerekli olan ortalama zaman süresi sayılabilir.
İş örgütlenmesinde yeni şekillerin aranması ve uygulanması çalışmalarında işin yapılandırılmasına ilişkin bazı şekiller özellikle dikkati çekmektedir. Bunlar : Job Rotation (sistemli şekilde iş yerinin değiştirilmesi), Job Enlergement (iş veya çalışma sahasının genişletilmesi ), Job Enrichment ( iş veya çalışma içeriğinin zenginleştirilmesi ) ve kısmen bağımsız çalışma gruplarının oluşturulmasıdır. Bu saydığımız dört temel iş yapılandırma şeklini iki kriter yardımı ile sistematize etmek mümkündür. Bu kriterler :
1. Çalışma alanının genişletiliş şekli (nitelik ve nicelik yönünden),
2. İş yapılandırmasından etkilenen iş yerlerinin sayısı (tek veya çok sayıda iş yeri),
İş yapılandırmasında önemli bir kriter de bireyin hareket serbestisinin genişletilmesidir. Ulich’e göre hareket serbestisinin iki boyutu bulunmaktadır. (Ulich (1972),  s. 265).
1. Hareket serbestisinin yatay boyutu ( işgörenlerin belirlenmiş faaliyetler arasında seçim yapabilme imkanı bulunması).
2. Hareket serbestisinin dikey boyutu ( işgörenin faaliyetler üzerinde karar
verme ve denetleme imkanı bulunması).
’’ İş değiştirme ’’ ve ’’ İş genişletme ’’ hareket serbestisinin yatay boyutta genişletilmesidir. Buna karşın’’ iş zenginleştirme ’’ ve ’’ bağımsız çalışma grupları ’’ iş yapılandırmasında hareket serbestisinin dikey boyutta genişletilmesi, yani karar verme ve denetim alanının genişletilmesini ifade etmektedir.
İş yerinin sistemli şekilde değiştirilmesi, iş örgütlemesinde işin insana uydurulması açısından alınabilecek ilk önlem sayılabilir. enm.blogcu.com. İş yerlerinin sistemli bir şekilde    değiştirilmesi, önceden belirlenen zaman ve sıraya göre gerçekleştirilebilir. İş yeri değiştirmesi uygulayan bir gruba ’’ rotasyon grubu ’’ denilmektedir. Böyle bir grupta örneğin işgören A, işgören B’nin, işgören B işgören C’nin işini devralır.
İşyerlerinin planlı bir şekilde değiştirilmesi ile, tek yanlı zorlanmaların insan üzerindeki olumsuz etkilerinin ve monotonluğunun azaltılması, ayrıca belirli bir işyeri için, o işi yapabilecek çok sayıda eleman bulunması imkanı sağlanmış olmaktadır.



İş yapılandırmasının diğer iki şekli de ’’ iş genişletme ’’ ve ’’ iş zenginleştirme ’’ dir. Her iki iş yapılandırma şeklinin de ortak yanı, işin bölünmüşlük derecesinin değiştirilmesidir. Bununla beraber bu iki iş yapılandırma şekli arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.
İş zenginleştirmede, hareket serbestisi dikey doğrultuda genişletilmektedir. Burada genişletilen faaliyet alanının niteliksel (kalitatif) yanıdır. Örneğin karar verme, denetleme gibi. İş genişletmede ise, hareket serbestisi yatay doğrultuda genişletilmektedir. Burada  söz konusu olan genişletme çalışma sahasının niceliksel (kantitatif) yanıdır. Örneğin, yeni operasyonların eklenmesi ile çalışma sahası genişletileceği gibi, benzer işlerin bir araya toplanması ile de çalışma sahasını genişletme imkanı bulunmaktadır.
İş yapılandırma şekillerinden ’’ kısmen bağımsız çalışma grupları ’’ nın tanımlanması ve diğer iş yapılandırma şekilleri ile farklılıklarının belirlenmesi için önce ’’grup çalışması ’’ ve ’’ bağımsızlık ’’ kavramlarının açıklanması gerekmektedir. Grup çalışmasından söz edilmesi için, grubu oluşturan bireyler arasında karşılıklı dayanışma, yetenek ve tutumlarında eşgüdüm ( koordinasyon ) bulunması ve  müşterek çalışma veriminin nitelik ve nicelik yönünden bireysel haldeki çalışma verimlerini aşması gereklidir.
’’ Bağımsız grup ’’ tasarımında ise, müşterek çalışma kriterinin yanısıra, ikinci kriter de grubun ’’ bağımsız ’’ olmasıdır.’’ Bağımsız çalışma grubu ’’ olarak adlandırılan çalışma gruplarının pratikte bağımsızlık dereceleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. enm.blogcu.com. Burada ’’ bağımsızlık ’’ kavramından, planlama, yönlendirme ve denetim gibi görevlerin, o görevi yapanlara verilmesi anlaşılmaktadır. (Lattmann (1972), s.27).
2.4.2. İnsan Makine Sistemlerinde İş Yapılandırması
Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar
İşin insana uygun şekilde yapılandırılması faaliyeti, yukarıda da belirttiğimiz gibi örgütsel bir sorundur. İş yapılandırmasının çıkış noktasını bir işletmedeki mevcut işlerin yapısı (içeriği) oluşturmaktadır.
Her ’’ yeniden örgütlenme ’’ sorununda olduğu gibi, işin yapılandırılması çabalarında da çeşitli sorunlar, sınırlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin fabrika binasının büyüklüğü gibi. Ayrıca her işletme için iş yapılandırması gerektiren koşullar ve veriler önemli farklılıklar göstermektedir. Diğer taraftan, iş yapılandırmasına dair çözüm önerileri rasyonel olmak ve mevcut iş sistemlerinin koşullarını dikkate almak zorundadır. Aksi halde genel çözüm önerileri, ortaya çıkan sorunların çözümünde yararlı olmayacaktır.
İşin yapılandırılması konusu incelenirken karşılaşılan bir başka sorun da, iş yapılandırma önlemlerinin işletmenin hangi alanlarında kullanılması gerektiği konusudur. İşletme örgütlerinin hiyerarşik yapıları dikkate alındığında, iş yapılandırmasının özellikle alt kademelerdeki işlerin içeriklerinin iyileştirilmesinde kullanılabileceği ortaya çıkmaktadır. Bu tür işlere örnek olarak özellikle montaj işleri, ambalajlama ve makine imalatı gösterilebilir.
İş yapılandırma önlemlerinin uygulama sahalarının seçiminde rol oynayan bir husus da, çalışanların eğitim düzeyidir. İş yapılandırmasının uygulandığı işletmelerde yapılan araştırmalara göre, bu tür önlemler özellikle yardımcı işçilerle, iş başında kısa sürede eğitilmiş işgörenlerde işten memnuniyeti arttırmaktadır.
İş yapılandırması uygulamalarında dikkate alınması gereken bir başka husus ta, kullanılan üretim yöntemidir. Örneğin, tek mamul veya küçük seri üretiminde işgörenlerin çalışma sahaları ve karar serbestisi genellikle büyük seri üretim ve yığın üretime oranla çok  daha geniştir. Bu nedenle çalışma sahasının genişletilmesi önlemleri büyük seri üretim, ya da yığın üretimde daha büyük fayda sağlamaktadır.
İş yapılandırması önlemleri incelenirken unutulmaması gereken bir diğer husus ta, iş yapılandırma önlemlerinin sadece imalat sektöründe değil, aynı zamanda hizmet sektöründe de kullanılabileceği hususudur. Günümüzde, özellikle bilgisayar teknolojisinin gelişmesi, büro işlerinde büyük ölçüde elektronik gereçlerin kullanımını mümkün hale getirmiştir. Bu nedenle günümüzün modern büro işlerinde özellikle bilgisayar terminali ile yapılan işlerde iş yapılandırma önlemleri büyük önem kazanmıştır. (Gaugler (1978), s. 7).
2.5. Sonuç
Endüstri Mühendisliğinin temel işlevi, insan-makine sistemlerinin optimal şekilde düzenlenmesini sağlayarak, işletmenin veriminin artmasına yardımcı olmaktır.
Bu tebliğ kapsamında, insan - makine sistemlerinden kaynaklanan temel sorunlar üzerinde durularak, bu sorunların çözümünde rol oynayan çalışma ortamına ve iş yapılandırmasına ilişkin önlemler üzerinde durulmuştur.
İnsan - makine sistemlerinin tasarım ve geliştirme sürecinde Endüstri Mühendisliği açısından dikkate alınması gereken kriterler arasında teknik ve ekonomik kriterlerin yanı sıra örgütsel ve insana yönelik amaçlar önem taşımaktadır.
İnsan-makine sistemlerinde çalışma ortamına ve iş yapılandırmasına ilişkin önlemlerin sağlayacağı yararlar arasında, işten memnuniyetin artması, işgücü devir oranının azalması, mamul kalitesinde artış, yeni mamullerin geliştirilmesi ve insan - makine sistemlerinden kaynaklanan her türlü bedensel ve ruhsal zorlanmaların azaltılması gösterilebilir. Ne var ki, sayılan bu kriterleri parasal olarak saptamak imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle insan makine sistemlerinin Endüstri Mühendisliği kriterlerine göre değerlendirilerek,  optimal insan - makine sisteminin seçilmesinde fayda - maliyet analizlerinden yararlanılması ve bu analizlerde belirtilen kriterlere de yer verilmesi yerinde olacaktır. (Teker (1987), s.145-154).

BÖLÜM 3
İŞLETME SORUNLARININ ANALİZİ AÇISINDAN
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİNİN ÜLKE KAKINMASINDAKİ YERİ
ÖZET
Endüstri Mühendisliği kavramı ve yöntemleri aynen İşbilim (Ergonomi) kavramı gibi   ülkemizde yeterince yayılmış, kişi ve kuruluşlarca benimsenerek uygulamalarda yeterli düzeyde yararlanılan bir mühendislik alanı değildir. Kaynakları son derece rasyonel kullanmak zorunda olan ülkemiz ancak bilimsel yöntemleri kullanarak etkin ve verimli çalışma amacına ulaşabilir. Sistemlerin tasarım, geliştirme ve yeniden düzenleme aşamalarında sistem yaklaşımı ve mühendislik analizi ilkelerinden yararlanarak çalışmak ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacaktır.
1.1. Giriş
Çoğunlukla bir işletmede ortaya çıkan zayıf tekil noktalar, esasen bu zayıflıkların ardında yatan daha büyük yapısal problemlerle ilgilidir. enm.blogcu.com. Bu yapısal problemlere eğilmek ve sorunu temelinden çözmeye kalkmak da çoğunlukla Endüstri Mühendisliği konuları içindedir. Sistem yaklaşımı ile işletme sorunlarına eğilmek, işletmedeki zayıf noktaların, hata ve kayıp kaynaklarının da ortaya çıkmasını sağlar. Ancak şu noktayı özellikle vurgulamak gerekir ki, bir işletmedeki yönetim ortaya konan bilimsel yöntemlere karşı kendi fikrinde ısrar ediyorsa o işletmede İnsan, Makine, Malzeme ve Yöntemden ileri  gelen sorunların çözümü güçleşir. Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalar sorunların çok büyük bir çoğunluğunun işletme yönetimi, teknik ve örgütsel planlama, iş akışı, sermaye kullanımı vb.. konuları içeren yöntem yanlışlığından ileri geldiğini göstermektedir. (Tablo 3.1 ve 3.2)



Doğru yöntemi kullanmak ise bilimsel bilgiyi gerektirir. İşletme sorunlarının çözümü açısından doğru bilgi ise ancak Endüstri Mühendisliği ve İşletmecilik eğitimi ile kazanılabilir.  (Lukie, (1988)).
Yeni kurulacak bir işletme eğer başlangıçtan itibaren, bilimsel ilkelere göre planlanmış   ise, bir başka deyişle fabrika yeri seçiminden mikro düzeyde İnsan - Makine sistemlerinin düzenlenmesine kadar çağdaş bilimsel ilkelere göre hareket edilmişse o işletme ancak uygulamada ortaya çıkan aksaklıklardan bahsedilebilir. ( Şekil 3.1 ve 3.2 ). Fakat Endüstri Mühendislerinin çoğunlukla karşılaştıkları problem, kurulmuş, çalışan bir işletmede yukarda  belirtilen konuları kapsayan yöntem yanlışlıklarını düzeltmektir.
Uygulamada karşılaşılan önemli konulardan biri de ele alınan sorunda ne
derece ayrıntıya inileceğidir. Bu konuda çok detaylı çalışma yapmak ile yeterli sayıda konuya eğilmek arasında bir uzlaşma söz konusudur. Ancak sürekli gözetim ve düzeltme ile    zaman içinde mükemmele yaklaşmak da bir amaç olmalıdır. Bir başka önemli nokta da işletmede bir sorunun ortaya çıkması ve bu sürecin sürekli tekrarlanmasıdır. Bu nedenle sorunlara çözüm aranırken öngörülen çözümlerin başka sorunlarla ilgili çözümleri önlememesi gerektiği unutulmamalıdır. (Detinger, (1986)).
İşletmenin sorunları analiz edilirken örneğin,
Yönetim
İşbilim
İş Etüdü
Maliyet Muhasebesi
Stok vb.
Konularda somut olarak gözlenilen ve ölçülebilen özellikler, birimler ve kavramlar ile çalışılmalıdır. Teorik açıklamalar yerine pratik anlamı olan somut öneriler getirilebilmelidir. Daha ileri bir dizgisel yöntem ile sorunlar ve çözüm yolları karşılıklı ilişkiler içinde gösterilebilmelidir. (AWF).

İş yapılandırmasının diğer iki şekli de ’’ iş genişletme ’’ ve ’’ iş zenginleştirme ’’ dir.   Her iki iş yapılandırma şeklinin de ortak yanı, işin bölünmüşlük derecesinin değiştirilmesidir. Bununla beraber bu iki iş yapılandırma şekli arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.
İş zenginleştirmede, hareket serbestisi dikey doğrultuda genişletilmektedir. Burada genişletilen faaliyet alanının niteliksel (kalitatif) yanıdır. Örneğin karar verme, denetleme gibi. İş genişletmede ise, hareket serbestisi yatay doğrultuda genişletilmektedir. Burada söz konusu olan genişletme çalışma sahasının niceliksel (kantitatif) yanıdır. Örneğin, yeni operasyonların eklenmesi ile çalışma sahası genişletileceği gibi, benzer işlerin bir araya toplanması ile de çalışma sahasını genişletme imkanı bulunmaktadır.
İş yapılandırma şekillerinden ’’ kısmen bağımsız çalışma grupları ’’ nın tanımlanması  ve diğer iş yapılandırma şekilleri ile farklılıklarının belirlenmesi için önce ’’grup çalışması ’’ ve ’’ bağımsızlık ’’ kavramlarının açıklanması gerekmektedir. Grup çalışmasından söz edilmesi için, grubu oluşturan bireyler arasında karşılıklı dayanışma, yetenek ve tutumlarında eşgüdüm ( koordinasyon ) bulunması ve müşterek çalışma veriminin nitelik ve  nicelik yönünden bireysel haldeki çalışma verimlerini aşması gereklidir.
’’ Bağımsız grup ’’ tasarımında ise, müşterek çalışma kriterinin yanısıra, ikinci kriter  de grubun ’’ bağımsız ’’ olmasıdır.’’ Bağımsız çalışma grubu ’’ olarak adlandırılan çalışma gruplarının pratikte bağımsızlık dereceleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. enm.blogcu.com. Burada ’’ bağımsızlık ’’ kavramından, planlama, yönlendirme ve denetim     gibi görevlerin, o görevi yapanlara verilmesi anlaşılmaktadır. (Lattmann (1972), s.27).
2.4.2. İnsan Makine Sistemlerinde İş Yapılandırması
Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar
İşin insana uygun şekilde yapılandırılması faaliyeti, yukarıda da belirttiğimiz gibi örgütsel bir sorundur. İş yapılandırmasının çıkış noktasını bir işletmedeki mevcut işlerin yapısı (içeriği) oluşturmaktadır.
Her ’’ yeniden örgütlenme ’’ sorununda olduğu gibi, işin yapılandırılması çabalarında da çeşitli sorunlar, sınırlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin fabrika binasının büyüklüğü gibi. Ayrıca her işletme için iş yapılandırması gerektiren koşullar ve veriler önemli farklılıklar göstermektedir. Diğer taraftan, iş yapılandırmasına dair çözüm önerileri rasyonel olmak ve mevcut iş sistemlerinin koşullarını dikkate almak zorundadır. Aksi halde genel çözüm önerileri, ortaya çıkan sorunların çözümünde yararlı olmayacaktır.
İşin yapılandırılması konusu incelenirken karşılaşılan bir başka sorun da, iş yapılandırma önlemlerinin işletmenin hangi alanlarında kullanılması gerektiği konusudur. İşletme örgütlerinin hiyerarşik yapıları dikkate alındığında, iş yapılandırmasının özellikle alt kademelerdeki işlerin içeriklerinin iyileştirilmesinde kullanılabileceği ortaya çıkmaktadır. Bu tür işlere örnek olarak özellikle montaj işleri, ambalajlama ve makine imalatı gösterilebilir.
İş yapılandırma önlemlerinin uygulama sahalarının seçiminde rol oynayan bir husus da, çalışanların eğitim düzeyidir. İş yapılandırmasının uygulandığı işletmelerde yapılan araştırmalara göre, bu tür önlemler özellikle yardımcı işçilerle, iş başında kısa sürede eğitilmiş işgörenlerde işten memnuniyeti arttırmaktadır.
İş yapılandırması uygulamalarında dikkate alınması gereken bir başka husus ta, kullanılan üretim yöntemidir. Örneğin, tek mamul veya küçük seri üretiminde işgörenlerin çalışma sahaları ve karar serbestisi genellikle büyük seri üretim ve yığın üretime oranla çok daha geniştir. Bu nedenle çalışma sahasının genişletilmesi önlemleri büyük seri üretim, ya da  yığın üretimde daha büyük fayda sağlamaktadır.
İş yapılandırması önlemleri incelenirken unutulmaması gereken bir diğer husus ta, iş yapılandırma önlemlerinin sadece imalat sektöründe değil, aynı zamanda hizmet sektöründe  de kullanılabileceği hususudur. Günümüzde, özellikle bilgisayar teknolojisinin gelişmesi, büro işlerinde büyük ölçüde elektronik gereçlerin kullanımını mümkün hale getirmiştir. Bu nedenle günümüzün modern büro işlerinde özellikle bilgisayar terminali ile yapılan işlerde iş  yapılandırma önlemleri büyük önem kazanmıştır. (Gaugler (1978), s. 7).
2.5. Sonuç
Endüstri Mühendisliğinin temel işlevi, insan-makine sistemlerinin optimal şekilde düzenlenmesini sağlayarak, işletmenin veriminin artmasına yardımcı olmaktır.
Bu tebliğ kapsamında, insan - makine sistemlerinden kaynaklanan temel sorunlar üzerinde durularak, bu sorunların çözümünde rol oynayan çalışma ortamına ve iş yapılandırmasına ilişkin önlemler üzerinde durulmuştur.
İnsan - makine sistemlerinin tasarım ve geliştirme sürecinde Endüstri Mühendisliği açısından dikkate alınması gereken kriterler arasında teknik ve ekonomik kriterlerin yanı sıra      örgütsel ve insana yönelik amaçlar önem taşımaktadır.
İnsan-makine sistemlerinde çalışma ortamına ve iş yapılandırmasına ilişkin önlemlerin  sağlayacağı yararlar arasında, işten memnuniyetin artması, işgücü devir oranının azalması, mamul kalitesinde artış, yeni mamullerin geliştirilmesi ve insan - makine sistemlerinden kaynaklanan her türlü bedensel ve ruhsal zorlanmaların azaltılması gösterilebilir. Ne var ki, sayılan bu kriterleri parasal olarak saptamak imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle insan makine sistemlerinin Endüstri Mühendisliği kriterlerine göre değerlendirilerek, optimal insan  - makine sisteminin seçilmesinde fayda - maliyet analizlerinden yararlanılması ve bu analizlerde belirtilen kriterlere de yer verilmesi yerinde olacaktır. (Teker (1987), s.145-154).



3.2. Sorunların Analizi
İşletmede mevcut sorunlar İnsan, Yöntem, Makine ve Malzeme açısından olmak üzere dört grupta analiz edilebilir. Bu sorunlarla ilgili temel kavramların önceden ve ülkemiz koşullarına uygun olarak saptanması gerekir. Daha sonra her bir sorunu oluşturan alt ayrıntılara inilir ve bunlar arasındaki ilişki araştırılır. Sorunlara karşılık gelen önlemlerin ise teker teker uygulanması çoğu kez yorucu bir  çaba gerektirir. Aşağıda İnsan, Yöntem, Makine ve Malzemeye ait gruplar için sorun ve önlemlere ait bazı örnekler verilmiştir. (Burada yöntem İnsan , Makine ve Malzeme dışındaki tüm öğeleri kapsamaktadır).
3.2.1. İnsana Ait Sorunların Konuları
1.1. Personelin işe alınması
1.2. Personel ihtiyaç planlaması
1.3. Ücret politikası
1.4. İşten çıkarma
1.5. Sosyal koşullar
1.6. İş güvenliği ve sağlık koşulları
1.7. Kamu ile ilişkiler
1.8. İş düzenleme
1.9. Kapasite planlama ve denetim
1.10.Amirlerin uygunluğu
1.11.Ortak çalışma atmosferi
1.12.İşletmedeki çalışma düzeni

3.2.2. Yönteme Ait Sorunların Konuları
2.1. İşletmenin Amacı
2.2. İşletmeye ait teknik, ekonomik, sosyal, hukuksal ve politik veriler
2.3. İşletmedeki organizasyon yapısı
2.4. Uygulama stratejisi
2.5. Rasyonelleştirme çalışmaları
2.6. Satış politikası ve organizasyonu
2.7. Araştırma geliştirme çalışmaları
2.8. Konstrüksiyon programları
2.9. Projelendirme
2.10.İş hazırlama
2.11.Fonksiyon ve yetkiler
2.12.Satın alma
2.13.Depolama
2.14.İmalat kontrol
2.15.Taşıma
2.16.Finansman
2.17.Maliyet Muhasebesi

3.2.3. Makinaya Ait Sorunların Konuları
3.1. Makinaların seçimi ve tedariki
3.2. Ürün kalitesinin korunması
3.3. Takımlar ve düzenekler (tertibatlar)
3.4. Üretim sürecinin aksaması
3.5. Makinalarda güvenlik ve ergonomik sorunlar
3.6. Bakım
3.7. Kapasite kullanımı
3.2.4. Malzemeye Ait Sorunların Konuları
4.1. Dışardan alınacak veya üretilecek ham madde veya yarı mamülün
belirlenmesi
4.2. Malzeme kalitesi
4.3. Malzeme temini
4.4. Satın alma
4.5. Depolama
4.6. Ürünlerin kalite kontrolü
Örnekler
Sorunlar
1.2. Personel ihtiyaç planlaması
1.2.1. Gereğinden fazla veya gereğinden az personel çalıştırılması
1.2.2. Farklı iş istasyonlarında çalışılması halinde uyum yetersizliği
1.2.3. Çok sık mesai yapılması
1.2.4. Aşırı zorlanma
1.2.5. Amir sayısındaki yetersizlik
1.2.6. Çalışanların yaşa göre dağılım yanlışlığı
Çözümler
ü Uzun dönemli personel ihtiyaç planlaması yapılması
ü İş istasyonlarında iş örneklemesi
ü Tatil işe gelmeme vb durumlara göre önceden önlem alınması
ü Ergonomik gereklerin yerine getirilmesi
ü Personeli eğiterek yeteneklilerin amir veya şef olarak yetiştirilmesi



Sorunlar
2.3. İşletmedeki organizasyon yapısı
2.3.1. Yetkililerin merkezde toplanması veya dağılması
2.3.2. Görev ve yetkililerin girişim yapması
2.3.3. Organizasyon yapısının net olmaması
2.3.4. Gelişmelerin ayrı bölümlerde birbirinden habersiz yürümesi
2.3.5. Oturulan yerlerin uygun olmaması
Çözümler
ü Hangi görevlerin merkezde toplanması veya diğer bölümlere dağıtılması konusunda sistematik bir incelemeyle optimum bir yapı oluşturulması
ü Üretimi uygun organizasyon gruplarının sorumluluğuna vermek
ü İşletmenin amaç ve politikasının iyi anlaşılmasını sağlamak
ü Organizasyon yapısı üzerinde periyodik kontrol ve düzenlemeler yapmak



Sorunlar
3.5. Makinalarda güvenlik ve ergonomik sorunlar
3.5.1. Kazalardaki sıklık
3.5.2. İş güvenliğindeki eksiklik nedeniyle tedirgin ve ağır çalışma
3.5.3. Dairesel ve doğru boyunca hareket eden parçalarda koruyucuların olmaması
3.5.4. Makinaların ergonomik olmayan çevre koşullarına (ısı, ışık, radyosyon, gaz, toz, gürültü vb) neden olması
3.5.5. Düşme tehlikesi
3.5.6. Koruyucu araç ve gereci kullanmama
3.5.7. Uyarıcı işaretlerin olmaması
3.5.8. Aşırı yüklenmeye neden olma
Çözümler
ü Makine tasarımının ergonomik ilkelere uygunluğunun sağlanması
ü Çevre koşullarını insancallaştırılması ve periyodik olarak ölçümü
ü Kaza sıklığının ve nedenlerinin araştırılması
ü Ergonomi ve Metot Etüdü konusunda çalışanların organizasyon yapısına göre bağımsız çalışabilmelerinin sağlanması
ü Çalışanların uygun periyotlarla doktor kontrolünden geçirilmesi
ü Çalışanların eğitimi
ü İlk yardım olanaklarının sağlanması
Sorunlar
4.2. Malzeme kalitesi
4.2.1. Gereksiz kalite talebi
4.2.2. Üretimde istenilen kaliteye ulaşılamaması
4.2.3. Homojen olmayan ürün özellikleri
4.2.4. Iskarta ve fire miktarının çokluğu
4.2.5. Yan sanayiden gelen parçalardaki kalite düşüklüğü
Çözümler
ü Bilimsel bir kalite kontrol sisteminin kurulması
ü Kalite Etütleri
ü Kalite Planlama
ü Kalite açısından ekonomik analizi
ü Anı malı birden fazla yan sanayi kuruluşundan temin edebilme olanağının yaratılması
Görüldüğü gibi işletme içinde salt teknik olan problemler dışındaki sorunların büyük çoğunluğu Endüstri Mühendisliği ile ilgili konulardır. O halde sorunların çözümünde etkin bir şekilde Endüstri Mühendislerinin görev alması gerekir.

3.3. İşletme Organizasyonu İçinde Endüstri Mühendisliğinin Yeri ve
Ülkemiz Kalkınmasına Katkısı
Orta ve büyük ölçekli sanayi kuruluşlarımızda yaptığımız analize göre Endüstri Mühendisliği ( EM ) konuları ile ilgili görevlerin   yanlış formasyonlu kimseler tarafından yüklenildiği ve/veya çoğunlukla Üretim, Planlama, Teknik İşler, İşletme ve İş Hazırlama bölümlerince yürütüldüğü görülmüştür. (Kanar, Özok (1988)).
Endüstri Mühendisliği çalışmalarının yapıldığı bölümlerin genellikle Üretim Bölümü içinde yer alması bu çalışmaların aksamasına veya engellenmesine yol açmaktadır. Nasıl olursa olsun üretimin sürmesi zorunluluğunun ön planda tutulması çoğu kez özellikle İş Etüdü ve Ergonomi konusundaki çalışmaların engelleyici olarak görülmesine yol açmaktadır. Bir diğer önemli nokta da Endüstri  Mühendisliği çalışmalarının birçok aksak noktayı ortaya çıkarması ve bunun da o aksaklıklardan sorumlu olanların hoşnutsuzluğuna yol açmasıdır. Dolayısıyla bu tür çalışmaların yapıldığı bölümün birçok halde doğrudan Genel Müdüre bağlanması uygun olacaktır.
Bilindiği gibi bir işletmenin organizasyon yapısı kısmen üst yönetim grubunun yönetim anlayış ve felsefesine, kısmen işletmenin faaliyet alanına ve kısmen de işletmenin büyüklüğüne göre değişir. Çalışanların sayısı arttıkça Endüstri Mühendisliği’nin önemi   de daha belirgin hale gelir genelde 600 veya daha fazla çalışana sahip işletmelerde Endüstri Mühendisliği fonksiyonların yüklenen bir bölüm daima vardır. Yaptığımız incelemeye göre daha karmaşık üretim faaliyetlerinin bulunduğu işletmelerde Endüstri Mühendisliği bölümü organizasyon şemasında daha alt kademelere kaymaktadır.
İşletmelerde Endüstri Mühendisliği bölümünün ve bu bölümün ağırlıklı olarak söz sahibi olması demek, kararlar bilimsel bir açıdan ele alınıyor demektir. Çeşitli bölümler genellikle tarafsız olmakta güçlük çekerken Endüstri Mühendisliği bölümünün böyle bir sorunu yoktur. Bunu da her bölümün fikrini almak gerektiğinde ikna edici tavsiyelerde bulunarak sağlayabilir. Endüstri Mühendisliği bölümü bütün bölümlerin güvenini kazanmak zorundadır. Çeşitli bölümlerin amaçlarını optimize etmek görevi de yine Endüstri Mühendisliği bölümünündür.
Ülkemizde maliyetlerin kontrol altına alınması ve en düşük seviyede tutulması özellikle enflasyonun arttığı dönemlerde büyük önem kazanmaktadır. Girdilere zam olduğunda derhal üretilen mala zam yapmak hemen bütün işletmelerimizin uyguladığı bir yöntemdir. Oysaki verimliliği artırarak bir ölçüde de olsa girdi fiyat artışlarını ürünler üzerine olduğu gibi yansıtmamak mümkündür. Gerek özel ve gerekse resmi kuruluşlarımızda da bunu başarma şansı en yüksek olan bölüm Endüstri Mühendisliği bölümüdür.
Tanımında da açıkça belirtildiği gibi EM çalışmalarının her alanda ülkemiz kalkınmasına yapacağı katkı çok büyük olacaktır.
Kaynakları iyi değerlendiren, çağdaş bilimsel yöntemleri kullanan her mühendislik çalışmasının ardında mutlaka bir EM yöntem     ve tekniğinin bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. (Schulze (1986)).
BÖLÜM 4
GÜNÜMÜZDE ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ
ÖZET
Endüstri Mühendisliği’nin günümüzdeki durumu bu kısımda ele alınmıştır. Birinci kısımda Endüstri Mühendisliği’nin kısa bir tanımı ve görev alanları değişik kaynaklardan incelenmiştir. İkinci bölümde ülkemizde Endüstri Mühendisliği eğitimi yapan ilgili bölümlerinin müfredat programları ve ağırlık verilen konular ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Meslek Seçimi olarak üniversiteye giriş sınavlarında öğrenci adaylarının tercihleri ve bu bölümlere girebilme şansları incelenmiştir. Dördüncü bölümde sanayi işletmelerinde görev alan Endüstri Mühendisleri sayıları ve bizzat görev aldıkları alanlar araştırılmıştır. enm.blogcu.com. Son bölümde ise Endüstri Mühendisliğinin teorik tanımı ve görev alanları ile meslek eğitimi, Meslek seçimi ve çalışma alanları arasında ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır.
4.1. Giriş

Endüstri Mühendisliği ( EM )’nin hemen hemen aynı anlama gelen birçok tanımı yapılmıştır. Buna göre, EM işletmeler de iktisadiliğin artırılması ve işin insana uygun olarak düzenlenmesi amacıyla karmaşık işletme sorunlarının incelenmesi ile ilgili yöntem ve deneyimlerin uygulanmasıdır. Yine diğer bir tanım ile Endüstri Mühendisliği genellikle, kuruluşların çeşitli işletme sorunlarına eğilebilen ve çok değişik yönetsel ve teknolojik fonksiyonları içeren ’’ ŞEMSİYE MESLEK ’’olarak tanımlanır.İşletmelerde EM hizmetlerine ihtiyaç duyulması, çalışma/iş sistemlerinin hergün daha karmaşık bir durum göstermesi     ile açıklanmaktadır. Böylece başlangıçta İş etüdü hizmetleri ile çözümlenebilen sorunlar işletmelerin büyümesi ve teknolojik gelişmelerle ancak EM hizmetleri ile çözümlenebilir özellik göstermeye başlamıştır. Şekil 4.1 bu açıklamaları göstermektedir.


Endüstri Mühendisliği İş Etüdü temelleri üzerine oturmakta olup aynı hedefe yönelik bir görev alanını kapsamaktadır. Bu şekilde EM İşletme Organizasyonu içinde önemli bir yer almaktadır. Endüstri Mühendisleri bütün sektörlerde görev almakta hatta birçok işletmelerde EM bölümleri bulunmaktadır.
Endüstri Mühendislerinin gerek mühendislik gerekse iktisat bilgilerine sahip olmaları görev alanlarının oldukça geniş olmasını sağlar. Buna göre aşağıdaki görevler Endüstri Mühendislerinin çalışma alanlarına girer.
Üretim Planlama ve Kontrol Araştırma-Geliştirme
Ø Üretim Planlama -Araştırma Planlama
Ø Makine, İşgücü, Malzeme ve -Pazarlama
Teçhizat Planlama
Ø Üretim Kontrol -Değer Analizi
Ø Hat Dengeleme -Standardizasyon
Personel Yönetimi Kalite Kontrol ve Bakım
Ø İş Değerlendirme -Kalite Kontrol
Ø Ücretlendirme -Malzeme Kabul
Ø Eleman Seçimi -Bakım
Ø İş Eğitimi
İmalat Yatırım ve Satınalma
Ø İşyeri Düzenleme -Tezgah, Tesis Seçimi
Ø İş Etüdü -Yatırım Analizi
Ø Verim Ölçümü -Envanter Planlama
Ø İş Güvenliği -Stok Kontrol
Ø Malzeme Taşıma Sistemi -Ambarlama
Satış ve Pazarlama Bölümü Diğer Görevler
Ø Satış Tahminleri -Yönetim-Bilişim Sistemi
Ø Karlılık Analizi -Organizasyon Planlama
Ø Strateji Belirleme -Proje Planlama
Ø Mamul Dağıtım -Finansal Planlama ve Bütçe
Ø Servis -Maliyet Analizi ve Kontrol
-Bilgi İşlem
Endüstri Mühendisleri yukarıda sayılan görev alanlarında esas itibariyle RASYONALİZASYON çalışmalar yapar, yeni yöntemler dener ve bunlara geçişi sağlar. İşlemenin çeşitli bölümleri arasında koordinatörlük görevi yapar. Bunun dışında özel projeleri de değerlendirir.
4.1. Endüstri Mühendisliği Eğitimi
Endüstri Mühendisliği Eğitimi ülkemizde sekiz ayrı üniversitede 10 bölüm halinde yapılmaktadır.Bunlardan bir kısmı İngilizce eğitim programı uygulamaktadır. EM Bölümleri ve 2001/2002 yılı eğitim programı için aldıkları öğrenci kontenjanları aşağıda verilmiştir.
Kontenjan
v Balıkesir Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 30
v Bilkent Üniversitesi
Mühendisik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 100
v Boğaziçi Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 50
v Çukurova Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 30
v Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 70
v Erciyes Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 30
v Galatasaray Üniversitesi
Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 18
v Gazi Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 110
v Gaziantep Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 30


v İstanbul Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 60
v İstanbul Teknik Üniversitesi
İşletme Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 90
v Kırıkkale Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 40
v Kocaeli Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 110
v Marmara Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 50
v Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 110

v Osmangazi Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 120
v Sakarya Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 120
v Selçuk Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 50
v Uludağ Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 40
v Yıldız Teknik Üniversitesi
Makine Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü 130
Yukarıda belirtilen 20 adet (Özel ve vakıf üniversiteleri hariç) EM bölümü dışında Orman EndüstriMühendisliği, Tekstil Mühendisliği, Tütün Eksperleri Endüstri Mühendisliği vb. gibi branşlaşmış bölümlerde de  EM eğitimine benzer bir eğitim yapılmaktadır.
Endüstri Mühendisliği Bölümlerinin Lisans eğitim programları incelendiğinde gerek program içeriği,gerekse ders saatleri bakımından az çok değişiklik görülmektedir. EM Eğitiminde görülen ders adları aşağıdaverilmiştir.



Endüstri Mühendisliği Bölümlerinde Okutulan Ders Adları:
- Matematik - Matematiksel Programlama
- Sonlu Matematik - Rassal Süreçlere Giriş
- Diferansiyel Hesap - Muhasebe
- İntegral - Mühendisler İçin Metalurji
- Fizik - Elektrik Makinaları
- Kimya - Elektrik Mühendisliği
- Lineer Cebir Temelleri
- Türevsel Denklemler - İmal Usulleri
- Teknik Resim - Nümerik Analiz
- Endüstri Sosyolojisi - Termodinamik
- Genel Ekonomi - Yöneylem
- Mühendislik Mekaniği - Modelleme ve Optimazisyona
- Statik Giriş
- Veri Yapılarına Giriş - Mühendislik İstatistiği
- Bilgisayar Programlama - İstatistik
- Bilgisayar ve Bilgi Organizasyonu - Olasılık
- Yapısal Mikro Ekonomi - İş Etüdü
- Malzeme - İş Analizi ve Tasarımı
- Mukavemet - İşgücü Planlanması
- İşletmecilik Bilgisi - İşyeri Güvenliği
- İşletme Ekonomisi - Endüstri Mühendisliğine
- Mühendisler İçin İşletme Giriş
- Elektroteknik - Üretim Mühendisliği
- Makine Elemanları - Malzeme Değer Analizi
- Takım Tezgahları - Endüstriyel İlişkiler ve
- Dinamik Ücret Sistemleri
- Sistem Tasarımı - Sistem Analizi
- Ergonomi - İş Değerlendirme
- Mühendislik Maliyet Analizi - Ücret Sistemleri
- Maliyet Hesapları - Parametre Tahminleri
- Maliyet Analizi - Şebeke Analizi
- Tesis Planlama - Üretim Sistemleri
- Endüstriyel Sistem Analizi - Tesis, Yer Seçimi
- Fabrika Organizasyonu - Sistem Bilimlerine Giriş
- Mühendisler İçin Planlama - İşletme İstatistiği
- Üretim Planlama ve Kontrolü - Finansman
- Olurluk Raporları(Teknik Bilgi Sunumu) - Kalite Planlaması
- Endüstri Mühendisliğinde Özel Konular - Benzetim
- Rassal Modeller - Servis Sistemleri
- Endüstriyel Organizasyon ve Personel - Dinamik Sistemler
Yönetimi - İş Hukuku
EM dersleri incelendiğinde bunlar ; Temel Bilimler, Teknik Bilimler, İktisat Bilimleri ve Sosyal Bilimler   olmak üzere dört grupta toplanabilir. Yukarıdaki bilgilerden de görüleceği gibi EM eğitiminde ağırlıklı olarakTeknik Bilgiler verilmektedir. Temel bilgilerle birlikte %80 civarında bir ağırlığa sahip olan bu derslerin %30ise tatbikat dersleri olarak işlenmektedir.
4.1. Endüstri Mühendisliği Meslek Seçimi
Ülkemizde meslek seçimi serbest olmakla birlikte bazı kısıtlayıcı engeller olduğu unutulmamalıdır. Mesleğin gelecekte kişiye kazandıracağı avantajlar meslek seçiminde kişilerin bu yönde yoğunlaşmalarınasebep olmaktadır. Eğitim kurumlarının kontenjanları ise üniversite giriş sınavı ile seçme zorunluluğunugetirmektedir. Bu düşünceden hareketle 1980 yılından itibaren EM eğitimi yapan bölümlerin kontenjanları vekabul edilenlerin genel başvuruda hangi başarı seviyesinde olan kişilerden seçildiği araştırılmıştır.
1980-1988 yılları arasında EM eğitimi yapan bölümlerin toplam
kontenjanları Şekil 4.2 de gösterilmiştir.





EM Bölümlerine alınanadayların tüm adaylar içindeki başarı durumları incelendiğinde oldukça yüksek başarı puanları ile ve her geçen   yıl daha da yüksek puan ile alındıkları tespit edilmiştir. Ve nihayet günümüzde Elektrik, Elektronik, Bilgisayarve Tıp gibi yüksek puanlı bölümleri geride bırakarak birinci sıraya oturmuştur.
4.1. Endüstri Mühendislerinin Çalışma Alanları
Endüstri Mühendislerinin çalışma alanlarını tespit etmek için 300 civarında firma seçilerek hazırlanananket formu gönderilmiştir. Firmaların seçiminde  kolları ayırımı yapılmamıştır. Alınan cevaplar çeşitliyönlerden değerlendirilmiştir.
4.4.1.Çalışan Sayısı-Endüstri Mühendisi İlişkisi
Yapılan anket çalışmasına cevap veren firmalar çalıştığı kişi sayısına göre tasnif edildiğinde aşağıdakisıralama ortaya çıkmaktadır.
Çalışan Sayısı Firma Adedi
... - 100 4
101 - 200 7
201 - 300 5
301 - 400 10
401 - 500 10
501 - 600 5
601 - 700 5
701 - 800 7
801 - 900 8
901 -1000 3
1001 - .... 17
Toplam 81
Firmalarda çalışan sayısı ile Endüstri Mühendisliği sayısı arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmalıdır. Yapılan regresyon hesapları ile toplam çalışan sayısı, işçi sayısı ve idari personel sayısı-EM ilişkisi incelenmiştir. Bulunan sonuçlar şekil 4.3-4 ve 5 deki grafiklerle gösterilmiştir.






4.4.2. Endüstri Mühendislerinin Çalışma Alanları
Yapılan anket sonuçlarından Endüstri Mühendislerinin işletmenin birçok bölümlerinde görev aldıklarıgörülmüştür. Firmalarının organizasyon şemalarının da birbirlerinden farklılık göstermesi ve bölümlerin farklışekillerde isimlendirilmeleri yapılan değerlendirmeyi güçleştirmektedir. Araştırma sonuçlarına göre işletmelerde  Endüstri Mühendislerinin görev alanları aşağıda sıralanmıştır. Bu alanlar müdürlük, bölüm, kısım, departmanvb. şekillerde adlandırılır.
- Planlama - Araştırma-Geliştirme
- İmalat Planlama - Fabrika ve Üretim Akış Düzenleri
- Üretim Planlama - Üretim İyileştirme
- Üretim Planlama ve Kontrol - Konfeksiyon
- Malzeme Planlama ve Stok Kontrol - Proje
- Yatırım Planlama ve Kontrol - Etüt Proje
- Personel ve Ücret Planlama - Maliyet Muhasebesi
- Mühendislik Hizmetleri - Maliyet Kontrol
- Bakım Planlama - Bütçe Tahmin
- Teknik Hizmetler - Pazarlama
- Teknik Emniyet - Ticaret
- Endüstri Mühendisliği - Sipariş Hazırlama
- İşletme - İş Hazırlama ve Teklif Verme
- İşletme Muhasebesi - İş Emri Planlaması
- Kalite Kontrol - Makine Yükleme
- Miktar Kontrol - Bilgi İşlem
- Fırın Proses Kontrol - Enformasyon Sistemleri
- İş Değerlendirme Organizasyon ve Etüt - İmalat
- İş Etüdü - Montaj
- Zaman Metot - Sıcak Haddehane
- Zaman Metot ve Organizasyon - Dövme
- Rotasyon - Lojistik
- Vardiya - Malzeme Taşıma ve Paketleme




Endüstri Mühendislerinin görev alanlarının böyle çok değişik şekilde adlandırılmaları bu sahada yapılan  değerlendirme çalışmalarını zorlaştırmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılması için bir ’’ Model OrganizasyonuŞeması ’’ geliştirerek, şema üzerinde Endüstri Mühendislerinin görev alanları yoğunluğu tespit edilmeyeçalışılmıştır.
Yapısal organizasyon ile ilgili olarak birçok kaynak araştırması sonucunda basit bir model şemaREFA(1984) dan alınmıştır. (Şekil 4.6).


Yapılan araştırma sonuçlarına göre cevap alınan 81 firmada toplam 187 Endüstri Mühendisi çalıştığı tespit edilmiştir. Endüstri Mühendislerinin model organizasyon şemasına yerleştirilmesi ile çalışma alanlarındaki    yoğunluk tespit edilmiştir. (Şekil 4.7).
Endüstri Mühendislerinin işletmelerdeki görev alanlarının zaman içindeki gelişimini incelemekbakımından EMAG tarafından 1984 de yapılan araştırma verileri ile bir karşılaştırma yapılmıştır. Tablo 4.1incelendiğinde görüleceği gibi ilk 5 sıradaki görev alanlarının yüzdelik değişimi şu şekilde olmuştur :(Tablo 4.1)



1984 1988
1. Üretim Planlama 28.8 30.2 Üretim Planlama
2. End. Mühendisliği 21.2 16.8 End. Mühendisliği
3. İmalat 14.1 9.7 İmalat
4. Teknik Büro 9.4 10.2 AR-GE
5. Pazarlama + 5.9 + 5.9 Bilgi-İşlem
Toplam 79.4 72.8



4.4.3. Endüstri Mühendislerinin İşkollarına Dağılımı
Endüstri Mühendislerinin işkollarına dağılımı bir karşılaştırma yapmak amacıyla EMAG (1984)verileriyle birlikte Tablo 4.2 de verilmiştir.
Tablo 4.2 de 1984 yılı verileri ile bu araştırmada elde edilenler karşılaştırıldığında işkollarındaçalıştırılan EM Sayısında artış olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.


4.5. Sonuç
Günümüzde EM’in durumu belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmada, çeşitli kaynaklardan belirlenen   300 civarında endüstri kuruluşuna anket formu gönderilmiştir. Alınan cevap sayısı 81 olup bu 81 firmadan 56tanesinde toplam 187 tane Endüstri Mühendisi çalışmakta, 25 tanesinde ise çalışmamaktadır. EM çalıştıranfirmaların  kolları ile bir ilişkisi tespit edilememiştir. Ancak EM sayısı ile idari personel arasında doğrusal birilişki görülmektedir.(Şekil 4.5).
Endüstri Mühendisliği eğitimi incelendiğinde “ Teknik Bilgi ” ağırlıklı bir program uygulandığı tespitedilmiştir. Temel Bilimler ve Teknik Bilimler toplamı tüm eğitim programının %80 nini teşkil etmektedir. Diğertaraftan EM’lerinin işletme organizasyonundaki görev alanlarının incelenmesiyle % 80 civarında “ Teknik İşler ” bölümünde görev aldıkları belirlenmiştir.(Şekil 4.7). Böylece eğitim programı ile görev alanları arasındabüyük bir benzerlik olduğu görülmüştür.
İşletmelerde çalışan EM sayısı 1984 yılı ile karşılaştırıldığında büyük bir artış olduğu tespit edilmiştir.
Bu Videoyu Paylas :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Maskolis | Johny Portal | Johny Magazine | Johny News | Johny Demosite
Copyright © 2011. muhendisler - All Rights Reserved
Template Modify by Creating Website Inspired Wordpress Hack
Proudly powered by Blogger